Yörük Köyü, Safranbolu

Yörük Köyü, Kayı Boyu’nun Karakeçili aşiretinden üç kardeş tarafından kurulmuş, tarihi tam bilinmiyor.  Adı ilk kez 16. yy Osmanlı belgelerinde, Yörükan-ı Taraklı Borlu ya da Göçenbeyler kazasının merkezi olarak geçmiş. Köyün şimdiki nüfusu yazın 200'e yakın. Kışın 10 hane. Köyün içi trafiğe kapalı.

Muhtarın anlattığına göre, köy halkının bazıları 15 ve 16’ncı yüzyıllardan itibaren İstanbul’a gidip, saraylarda, köşklerde çalışmış, ticaret yapmış. İstanbul’un tüm ünlü börekçileri, Karaköy, Sarıyer, Kardeşler bu köydenmiş. Kazançlarıyla ailelerine evler yaptırmış, köylerini güzelleştirmişler, kültüre hep önem vermişler."

Yörük’teki 138 evin 103’ü tarihi yapı. Ahşap ve toprakla yapılmış, Horasan sıvasıyla kaplanmış. Köylülerin talebi üzerine bölge SİT alanı ilan edilmiş. İnşaat, restorasyon izne tabi. Tarihi evlerin ön cephe röleveleri çizildiği halde, bakanlıktan destek gelmeyince restorasyonları tamamlanamamış.

Geçim yolunu bulmak lazım.







 Leyla Gencer 10 Ekim 1928'de Polonezköy'de doğmuş. Babası buralı olduğu için bir büstünü koyup, sokağa adını veriyor kadirşinas hemşerileri. Batı ülkelerinde ''La Diva Turca'',''La Gencer'',''La Reigna'' olarak tanınan, 20.yüzyılın en önemli sopranolarından biridir.

 Çayı da, baklavası da güzeldi.

 Evlerin çatılarında geyik boynuzları var. Nazardan korunma, uğur, bolluk, bereket sembolü anlamları var.
 Kurşun Taşı.
 Müze, sergi alanı olarak kullanılan çamaşırhane.
 Yolun sonunda Sucu Hafız Konağı Gezievi var. Beylerbeyi Sarayı sucusu Hafız yaptırmış, 1866 yılında. Köyün tarihi binalarından üçü sahipleri tarafından müzeye dönüştürülmüş.




Safranbolu'ya gelirseniz görmeden, baklavasını yemeden, küçük alışverişler yapmadan dönmeyin derim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar