Londra-İNGİLTERE

Üzerinde Güneş Batmayan Krallık 
Belçika ile başlayan yolculuğumuz Sommerset bölgesiyle devam etti. Londra'yı görmesek olmazdı. Wells'li dostlara veda edip, otobüsle Londra'ya geldik. Arkadaşımızın önerisiyle Jurrys Inn London Croydon'da (merkeze biraz uzak ama ulaşım kolay)üç gün konaklayarak,tam anlamıyla tabana kuvvet gezdik ki ne gezmek. Günlük ulaşım kartı''Day Travelcard'' 8.90. Londra'da hayat pahalı olsa da önemli yerlere genelde giriş ücretsiz. 
Londra, Büyük Britanya adasının güneydoğusunda, Thames Nehri üzerinde, iki bin yıllık büyük bir yerleşim yeri olup, İngiltere ve Birleşik Krallık'ın başkenti ve en kalabalık şehri.
Adını şehrin simgesi Thames Nehrinden alıyor. Kelt öncesi dilde ''plew-nejd'' geniş ve akan nehir anlamına gelen kelime Antik dönemde Plowondia olmuş. Söylentilere göre Kelt döneminde Lowonidonjon ve Londinion şeklinden günümüze London olarak gelmiş.
Üzerinde güneş batmayan Krallık'ın başşehri adıyla mütenasip dünyanın her yerinden insanıyla gece gündüz hareketli. Ulaşım gayet iyi, 1863 yılında kullanıma giren metro dünyanın en eski yeraltı ulaşım sistemi.
 
Tower Bridge (Kule Köprüsü) : Dünyaca ünlü, 1886-1894 yılları arasında yapılmış açılır kapanır  köprü. 

Köprüleri, eski, yeni binaları ile koca şehri ''London Eye''den görmek,görüntülemek güzel ve çok keyifli.
London Eye; 135 metre yüksekliğiyle Avrupa'da bilinen en yüksek dönme dolap, 31 Aralık 1999'da açılmış. Havanın açık olduğu günlerde görüş alanının 40 km olduğu söylenen dönme dolap,içine 25 kişi alabilen çelik-cam kapsüllerden oluşmuş.
Parlamento Binası ; Westminster Sarayı olarak bilinen binanın yapımına 8. yüzyılda kilise yapımıyla başlanmış, 10. yüzyılda Parlamento binası olarak kullanıldığı biliniyor. Lordlar Kamarası, Avam kamarası salonlarını gezebiliyorsunuz. Biz geç bir vakitte gidince gezemeyiz diye girmedik.
Big Ben saat kulesi olarak biliniyor. Aslında kulenin adı Elizabeth Tower (1859), kuledeki 13 ton ağırlığındaki çana verilen isim Big Ben


Kraliçe Boadicea ve Kızları heykeli: Queen Boadicea, Kelt kabilesi İceni'nin kelt dilinde adı ''zafer'' anlamına gelen ''Kraliçe Boudicca''. Roma'lılara karşı koyması ve boyun eğmemesiyle bir Kelt kahramanı. Kraliçe Elizabeth'in ilham aldığını söylediği Boudicca'nın heykelini Kraliçe Victoria diktirmiş(1902). ''Warrior Queen'' bu isyanı anlatan film 2003 yılında yapılmış.

Westminster Abbey; resmi adıyla Aziz Peter kilisesi, Westminster Sarayı'nın batısında , gotik tarzda 1090 yıllarında yapılmış. Taç giyme törenlerinin yapıldığı,sayısız kral ve kraliçenin,  Isaac Newton, Stephen Hawking, Mary Stuart ve Charles Darvin gibi nice önemli kişilerin mezarlarının bulunduğu bu kilise İngiltere tarihinin büyük bir kısmını temsil ediyor. Giriş; 15  sterlin.
Westminster... London Deanery

Buckingham Sarayı, Birleşik Krallık'ın yönetim merkezi ve Londra'daki yerleşim yeri. 1920'lerin başında yapılmış. Belli saatlerde muhafızların nöbet değişimi izlenebiliyor ve içerisi gezilebiliyor.
Hemen karşısında Queen Victoria Memorial (Kraliçe Viktorya Anıtı) Kraliçenin bahçelerinde, 2300 ton beyaz mermerden yapılmış, 1911 yılında tamamlanmış  heykel grubu. Bütününde denizcilik teması olup, Birleşik Krallık'ın deniz gücünü simgelemekteymiş.
Kraliçe Viktorya caddesindeki bu ilginç bina eski bir orta çağ binası.1875 yılında  ve 1905 yıllarında yenilenmiş, 1960 lı yıllarda yıkılacak haldeyken kurtarılmış. Şu anda Pub olarak kullanılıyor ''The Blackfriar''.

Aziz Paul Katedrali dünyanın ikinci en büyük kubbesine sahip. Yapıya başlama tarihi 1675.

Queen Anne 
Museum of London; Londra Müzesinde taş devrinden başlayıp günümüze kadar şehrin tarihini görüyorsunuz. St.Paul Katedraline yakın ve giriş ücretsiz.


Grand Avenue Eci...
Temple Bar; 1293'den beri Westminster bölgesinden Londra'ya giriş kapısı, tören kapısı olarak da anılıyor.
 Londra şehir sembolü Ejderha ve Kraliçe Victoria anıtı.
Australia House; Elçilik binası olan bu güzel yapının iç kısmı Harry Potter, Felsefe Taşı filminde ''Gringotts Bank'' sahnelerinde kullanılmış.





Covent Garden Market: Londra'nın bir semti olan Covent Garden'ın merkezinde eskiden sebze ve meyve pazarı şimdi çok popüler yeme-içme, alış-veriş mekanlarının ev sahibi.

British Museum; Dünyanın her yerinden getirilmiş Antik çağ yapıtları ve Etnoğrafya koleksiyonları ile yaklaşık 8 milyon esere ev sahipliği yapan ''Evrensel Müze'' 1753 yılında kurulmuş, 1759 yılında halka açılmış. Dünyanın bu en eski müzesinde Efes'teki ''Artemis Tapınağı''nın, Bodrum'daki ''Mozole''nin bazı bölümlerini, ''İznik Çinileri''ni görüyorsunuz. Giriş ücretsiz.

British Museum'un uzantısı, Kral Edvard Galerisi.
Biraz alış veriş...Liberty London
Piccadilly Circus(Piccadilly Kavşağı); Regent Street, Leicester Square ve Soho.Londra'nın en işlek, popüler ve turistik merkezleri.
Eros Çeşmesi,  her zaman canlı.

National Gallery; Ulusal Müze 13. yüzyılda 20. yüzyıla kadar çok sayıda eseri sergiliyor. Giriş ücretsiz.
Trafalgar Meydanı; Adını Fransızlarla yapılan savaştan alan bu meydan Ulusal Müzenin önünde. İlk adı Caring Meydanı 1830'da Trafalgar olmuş. 46 metre boyundaki Nelson Sütunu görülmelik. I.Charles'ın atlı  heykeli Londra'nın merkez noktası imiş. Dörtgen biçimli meydanda havuz, arslan heykelleri ve köşelerde dört kaide var. Üç anıt kaidenin üzerinde heykeller var. Dördüncü kaidenin üzeri bütçe yetersizliğinden boş kalmış. 1900lü yılların sonunda ''4.KAİDE'' isimli projeyle yapılan yarışmalar sonucunda güncel eserlerden seçilenler 2 yıl süreyle bu kaidede yerlerini alıyorlarmış. Biz gittiğimizde Fransız bayrağını çağrıştıran rengiyle, sembolü olan horoz heykeli vardı. Trafalgar savaşında yenilen fransızlar ironisiydi sanki.
Admiralty Arch; Amirallik Kemeri, alış veriş caddeleriyle Trafalgar meydanı arasındaki geçişi sağlayan kemer(1912).
Borough Market; M.Ö 43 yılından beri var olduğu söylenen, 1276 yılında tarihte adı geçen,16. ve 17. yüzyılların en ünlü yerel pazarı. Eski adı ''Southwark Fair Market''. Londra Köprüsünün yakınında, yiyecek ve içeceğin bol, kaliteli ve temiz olduğu bu çok güzel  pazar 1851'den beri bu isimle biliniyor.






Bazen bir Pub, bazen bir pazar ya da park dinlenme ve atıştırma yerlerimiz oldu. Çin mahallesinde ördek de yedik gelmişken:)
Southwark Katedrali önünde yorgunluk kahvesi içen arkadaşlarım.
Tower of London; Londra Kulesi 1078 yılı yapımı, gri, soğuk, taş. Kuleler savaş zamanı güç ve otorite, huzurlu zamanlarda ise törensel duyguların sembolü. Burası da Belçika'daki işkence kalesi gibi acı, trajik olayların yaşandığı, hapishane olarak kullanılmış bir kale.
1605 yılında Kralı ve Parlamentoyu havaya uçurmak için ''Barut Komplosu'' nu  düzenleyen Guy Fawkes suç ortaklarının adını vermesi için kuledeki işkence aletine gerilmiş. Şimdi İngilter'de, 5 Kasımda ''Guy Fawkes''günü anmaları yapılıp,ateşler yakılıyor, havai fişekler atılıyormuş.
Giriş: 24,70 E.

Ve Hyde Parc, Londra'daki sekiz kraliyet parkından biri, 350 dönümlük arazide gölde tekne, kıyıda tenis, koşu, yürüyüş, bisiklet, paten yapabileceğiniz devasa bir yeşil alan. Bizim gittiğimiz gün gördüğümüz hazırlıklar sanıyorum Rolling Stones konseri içindi:( 
Göl kenarında Galler Prensesi Diana için yaptırılmış, oval biçimli granit çeşmenin yanındaki sembol.
Bu da bizden. Severdik Lady Diana'yı. Zamansız ve zalim bir ölümdü.
Bir daha gelir miyim? İskoçya ve İrlanda'ya giderken uğramazsam olmaz...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar