Karahisar Kalesi Yıkılır Gelir
Karahisar kalesi yıkılır gelir,
Kakülü boynuna dökülür gelir...
Kale gibi... Dedim, kaleleri yazdım . Şimdi de babamın işleri nedeniyle çocukluğum ve gençlik yıllarımın başlangıcında aralıklı iki yıl yaşadığımız, bazen termal bahanesi ile gittiğimiz bazen de kenarından geçtiğimiz, sarp kaleli şehir Afyonkarahisar'ı anlatacağım size.
M.Ö ikinci yüzyıldan beri bölgede halkın geçimini sağlayan haşhaş bitkisinin özsuyunun adı Opium, Afion olmuş Afyon. İlk Synnada antik kenti(Şuhut) sikkelerinde görülmüş opium resmi.
Kurtuluş Savaşı'mızda Büyük Taarruza evsahipliği yapan şehrimizin adı ,Cumhuriyet'in ilanından sonra adı Afyonkarahisar.
Tarihi bu kadar eski şehirin efsanesi de çok...Kadınanalar, Hüdai(Huzai), Kara Kuyu, Erenler pınarı, Şahitler Kayası, Çavuşbaş söylenceleri zaman içinde anlatılagelmiş.
Kaleden başlayalım; Afyonkarahisar kalesi şehir merkezinde, yerden yüksekliği 226 metreyi bulan, volkanik kaya kütlesi üzerine yapılmış bir kale. 3 bin 350 yıllık geçmişi olan bu Hitit kalesi için neler anlatılmış, kimler gelmiş kimler geçmiş...Hz.Ali'den Battalgazi'ye, Bey Böğrek'ten Çavuşbaş'a...
Düldül'ün üzerinde dağdan dağa uçarak sefer yapan Hz.Ali, Hıdırlık Dağı'nda konaklamak ister. Hıdırlık'tan kaleye atlayan Düldül'ün ayak izi bir kayanın üzerinde kalır. Atını sulamak isteyen Hz. Ali onu bağlayacak yer bulamayınca dört parmağı ile yalağın kenarındaki kayaya vurarak taşı deler, atını buraya bağlar. Düldül'ün ayak izi ve bağlandığı söylenen yer durmakta.
Kalenin Kız Kulesi ve dilekler anlatılmazsa olmaz, tesadüf de olsa yaşanan gerçekler var:)
Söylentiye göre Cuma günü evlenme yaşı gelmiş, yuva kurma hayali olan kızlar Kız Kulesinden bağırırlarmış
Bahtım, bahtım, altın tahtım,
Geldi evlenecek vaktım...
Kuşkusuz dilekler yalnız evlenme üstüne değil, dileğiniz her ne ise...
Benim anacığımda gelen misafirlerin bahanesiyle kaleye çıkar ve abilerim üzerine dileklerini söyler ama heyecanla küçüğü büyükten önce söyler...Ben orta üçüncü sınıfa gidiyorum benim de öğretmen olmamı diler.
Nasıl yürekten dilemiş ki aynı istediği gibi oldu.
Ha kaleye çıkan 7 sene buradan gidemez derler ama o bizi tutmadı:)
Uyarı; yemekten hemen sonra çıkmayın...Yanınıza su almayı unutmayın :)
Battalgazi kaleyi almak için kuşatır, Kale Komutanı bir yolunu bulup Bizans'tan yardım ister. Kuşatma sırasında yorgun düşen Battalgazi uyuyakalır. Battalgazi'yi görüp aşık olan komutanın kızı uzaktan gelen bizans ordusunu görüp onu uyandırmak ister, bir taş alıp atar ama boşuna...uyanmaz. Battalgazi'nin uyanmadığını görünce babasına gider, Türklerin komutanı gördüğünü ve onu sessizce öldürmek istediğini söyler. Zehirli hançeri alıp yanına gittiğinde bir bakar ki attığı taş Battal Gazi'nin kulağına gelmiş ve onu öldürmüştür. Zehirli hançeri kendine saplar o da orada ölür. Bir fırtına çıkar, rüzgar Battal Gazi'yi alır Eskişehir dolaylarına bırakır. Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinde, üçler tepesinin olduğu yerdeki mezarı bir rüya sonucu bulunur. Afyokarahisar ve Seyitgazi yöresinde Battal, Gazi, Seyit ve Cafer adlarına çok rastlanırdı.
Kalenin kulesi ve sonucu ilk tayin yerim? Seyitgazi :)
Kaleden kuşbakışı gördüğünüz cami Ulu Cami(1272-1277), çatısı 40 ahşap sütun üzerine oturtulduğundan 40 direkli cami diye de anılmakta.
Uzun çarşının oradan Heykel'e dümdüz bir cadde iner halen eski halini korumaya çalışan, ne ararsanız bulacağınız. Bol kuyumcu,lokum, sucuk, bükme, ağzı açık, haşhaşlı, kaymak...
Yorumlar
Yorum Gönder