Avusturya - GRAZ

 Graz

 Esin'le birkaç yıl önce gittiğimiz ve benim henüz yazamadığım Viyana, Salzburg gezisinden tadı damağımızda kalan Avusturya'ya bir de Graz'dan bakalım dedik.İyi ki demişiz:)
  Graz, Steiermark eyaletinin en büyük şehri,başkenti ve Avusturya'nın ikinci büyük şehri. 1999 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne ekleniyor, 2003'de de Avrupa Kültür Başkenti olarak ilan ediliyor. 2008'de Lezzet Başkenti, 2011'de de City of Design (Tasarım Şehri) seçiliyor. Avrupa şehirleri arasında tahribattan en iyi korunmuş olan bu şehir  ortaçağ'dan 21.yüzyıla kadar tarihini mimarisiyle anlatıyor.
  Resmi dili: Almanca,Macarca, Slovence olan bu şehrin para birimi euro. Pek de ucuz değil.
  Şehrin ismi;Schlossberg tepesinde, bin yıl önce inşa edilmiş ''Zaptedilemeyen Kale''de denmekte imiş. Slavca ''Gradec: Küçük Kale'' adı sonradan Graz'a dönüşmüş. 1809 yılında Fransız kuşatmasında surlar yıkılmış, Saat ve Çan Kulesi Graz halkı tarafından Napolyon'dan para karşılığı satın alınarak yıkımdan korunmuş.

  İzmir'den 04.35'te başlayan yolculuğumuz İstanbul aktarmayla  Graz saatiyle 08.30'da Flughafen de son buldu. Çok küçük bir havaalanı burası (Kayseri gibi) çabucak çıktık. Taksiye bindik (otobüs de var), şoförümüz çoğu yazılarda okuduğumuz gibi Türk:) Harun Bey, Konya Cihanbeyli'ymiş,buradan emekli olmuş, yazları memlekette kışları burada geçiriyorlarmış. 20€ civarı bizim otele (şehir merkezi) kadar. Daha önceden yazıştığımız için otelin dolu olduğunu, erken giriş yapamayacağımızı bildiğimizden valizlerimizi bıraktık, haritamızı ve ön bilgimizi alıp bir pazar sabahının köründe meşhur,zarif Stempfer sokağından geçerek (Stempfergasse)ki Johannes KEPLER(1571-1630 Alman matematikçi,astronom ve gökbilimci) burada yaşamış,


HERRENGASSE'ye çıkıyoruz, geniş, sakin, sessiz, güzel...




Tam karşımızda LANDHAUSHOF( Steiermark Eyaleti Parlamentosu); kemerli avlusu,İtalyan Rönesans'ın şaheserlerinden sayılıyor. Yarım daire kemerli pencerelerin ardındaki parlamento salonunda Steiermark eyalet parlamentosu toplanıyor. Avrupa'nın en büyük silah deposu da burada  (ayrıca anlatacağım).



Noel öncesi ünlü Eiskrippe (yeni doğmuş İsa'yı gösteren buzdan beşik heykeli)bu avluda sergileniyor.


Sol tarafa doğru yürüyoruz STADTPFARR Kilisesi,güzel, ahşap çan kulesi ile Herrengassedeki tüm binaları gölgede bırakıyor. Terkedilmiş yahudi mahallesindeki küçük şapel sonradan Dominiken rahipler tarafından manastır kilisesi olarak kullanılmış.İkinci Dünya Savaşının karanlığı cam pencerelerde Hitler ve Mussolini Mesih'in kırbaçlanmasında seyirci olarak tasvir edilmiş.


Ve Jakominiplatz...Raylar, tramvaylar...Buradan kalkan ALTSDAT BİM (Tarihi Şehir Tramvayı) ile bedavaya Graz şehir merkezinin içinden geçilebiliyormuş(birer durak) biz denk gelemedik . Biraz bakınıp geriye dönüyoruz.


  İstikamet Hauptplatz... Romantik iç avluları ile ünlüymüş Graz. Yan sokaklara geçişleri olanlar çok.





HAUPTPLATZ (Ana Meydan) ve RATHAUS (Belediye Binası) şehrin kalbinin attığı yer. ''Steiermarklı Prens'' Arşidük Johann anısına 1878 yılında edilen  ERZERHOG-JOHANN-BRUNEN(Arşidük Johann fıskiyeli havuz ) burada ancak noel pazarı etrafını sarmış. Temsilikubbeli,saatli ve küçük köşe kuleli belediye  binası 19. yüzyılın sonlarından. Akşamları ışık gösterileri meydandaki binaları şenlendiriyor.


LUEGGHAUS; Ana meydandan( Hauptplatz) Sporgasse girişi köşesinde 17.yüzyıldan kalma, üzerinde ilginç süslemeleri olan şimdi Swarovski Boutique Graz'a ev sahipliği yapan bina.


Yola düz devam ediyoruz SCHLOSSBERG Meydanı. Bugünkü programda Schlossberg Kalesi var. Tepeye  dağın içindeki cam asansör, füniküler, merdiven ya da Karmeliter Meydanı'ndan çıkılabiliyor. Tercihimiz asansör (1,5euro tek biniş) çünkü hemen tünel girişindeyiz. Schlossbergtollen(tünel) ve merdivenler (esasta 260 basamak) Birinci Dünya Savaşı esirleri tarafından kayadan oyulmuş. Asansör de içerden saat kulesinin oraya çıkıyor (kaya içi manzaralı). 475m. yükseklikte, ormanlık olan tepede kaleden son  kalanlar ...



Saat Kulesi (UHRTURM) :28M.yüksekliğindeki kule ortaçağda savunma kulesi iken bugünkü şeklini 1560 yılında almış. Saati 1712 yılından beri vakti doğru gösterse de başlangıçta saat göstergesi için sadece yelkovanların kullanılması ve dakika göstergelerinin sonradan eklenmesiyle akreple yelkovan yer değiştirmiş.



Graz manzaralı kahve zamanı Aiola'da latte içiyoruz (yiyecek,içecek  5-25€ arası), çok kalabalık, turistten çok kendi yaşayanı gibi.


Tepe tarihi eserlerle dolu bir park.

KASEMATTEN SAHNESİ(KASEMATTENBÜHNE);Eskiden mahkumların da yattıkları depo anlamına gelen Kasematte bugün Noel pazarı,opera ve konserler için kullanılıyor.

 Bu da yenilerden...

ÇAN KULESİ(GLOCKENTURM), Graz'ın en ünlü çanı (ağırlığı 5 ton kadar)'' Grazer'',''Liesl'' ya da ''Türk Çanı''nın o dönemde ele geçirilen Osmanlı toplarından döküldüğü söyleniyor. 101 top eritilerek yapılmış olduğundan 101 vuruş yapıyormuş.  1588 yılında, 34m. yükseklikle, sekizgen olarak inşa edilen kule mahzenindeki zindanıyla da ünlü.

Schlossberg tepesinde fotoğraflarını göremediğiniz Gotik Kapı, Hackher Aslanı8Hackher-Löwe), Kale Top burcu (Kanonenbastei), Çin Pavyonu(Chinesischer Pavillion) Starcke Evi  (Starcke-Haus) görebileceğiniz yerler. Türk Kuyusu (Türkenbrunnen)in ise 1554  -1558 yılları arasında uzun süreli kuşatmalarda kaleye su sağlayabilmek için Mur'un zemin suyunun bulunduğu 94m. derinliğe Türk esirler tarafından kazıldığı söyleniyor.
Schlossberg'i tekrar gezecek olsam fünikülerle en tepeye çıkar, Karmeliterplatz'a yaya olarak inerdim.
Yemekler NordSea'den 7-15 € karnınızı bir güzel doyuruyor müşterisi çok.


 Bu kadar gezmek yeter bugün artık dinlenmeye.

   Graz'da ikinci gün, otelimiz rahat,sıcak,çok merkezi bakalım kahvaltı nasıl?


Sevindiniz değil mi semaveri görünce? Ben de...ama hüsran... sadece su ısıtıcısı gibi kullanılıyor.





Kahvaltı sağlam, isterseniz omlet de yapıyorlar:) Bugünkü programda sonraki günlerin keşif ve rezervasyon çalışması var. Bir gün Maribor'a (Slovenya) bir gün Zagrep'e (Hırvatistan) gideceğiz. Tren ve otobüs saatlerini, yerlerini internetten biliyor olsak da kalkış yerlerini bilmiyoruz. Hauptbahnof''a  yürüme mesafesini deniyoruz, dinleniğiz ya.

Yarım saatlik yavaş bir yürüyüşle Hauptplatz, Mur nehri üzerindeki kilitli köprüden, Kunthaus'un yanından geçerek  Hauptbahnof'a ulaştık.
Tramvay giriş çıkışı, şehiriçi otobüsler...

Havaalanı otobüsü...


Bir tanıtım çekimi...


Graz ana istasyonun içinde danışmaya soruyoruz, yarın için Maribor tren biletimizi alıyoruz, gidiş dönüş iki kişi 49 €.


Biraz sağımıza solumuza bakalım derken kulağımızda türkçe kelimeler...İki hanım konuşuyorlar. Tanıştık hemen, Sevim ve Mensure  Hanımlarla. Bugünkü kahve kısmeti Sevim Hanımla AUER Cafe'de. Çok olmuş onlar buraya yerleşeli hatta oğul  bir İtalyan Restoran  (Trattoria Veneziana )açmış, gidecektik ama oraya gitmeye fırsatımız olmasa da geleceğimiz gün Sevim Hanım zamanı kısıtlı olmasına rağmen bize öyle güzel evsahipliği yaptı ki gitsek ne olurdu bilmiyorum. Siz gitmek isterseniz www.trattoria-veneziana.at  Kadettengasse 25 . Teşekkürler Sevim Hanım.
Zagreb, Salzburg...otobüsleri de bu ana istasyonun dışından kalkıyor. Onlarında yerini öğreniyoruz, Zagreb'e gitmek için lazım.
 Kahveden sonra tramvayla ilk buluşma. Makinelerden bilet almak kolay 1 saatlik 2.30€,bir günlük 5.30€. Tramvayların içinde de biletmatikler var. Hauptplatz'da inip Herrengasse'den ilerleyip arka sokakları dolaşırken üşümüşüz birazcık karşımızda bir çorba reklamı hemen girdik içeri sıcak, keyifli, kibar bir ortam. İlk defa bir sinema kafesinde çorba içtim hem de çok güzeldi.(4,5€) Otel çok yakın, dinlenip tekrar çıkıyoruz akşam. Renk, ışık,insanlar, yemek...Yarın Maribor.

  Maribor'dan biraz üşüyerek döndük, bu sabah kahvaltı uzun,program rahat. Silah Müzesi ve Eggenberg sarayı. Kış programı her gün saat 13.00 te rehberli programı var silah müzesinin ama bugün sadece biz geziyoruz anlayabildiğimiz kadarıyla, vazgeçmek yok. (iki kişi 19€)

LANDESZEUGHAUS; (Cephanelik ve silah deposu) 16. ve 17. yüzyıllarda ileri karakol olarak kullanılan bina 1642 yılında silah deposu olarak yapılanmış. Dünyanın en büyük tarihi silah deposu olan müzede 15.yüzyıl sonlarından19. yüzyıl başlarına kadar kullanılan silah, savaş kıyafetleri ve çeşitli gereçlerden oluşan 32 bin parça dört katlı binada, ahşap salonlarda sergileniyor. Rehberimiz Peter çok güzel anlatıyor bir de hepsini anlayabilsek...

Birinci kat: ateşli silahlar









2. kat:kasklar, zırhlar ve tabancalar...25 kilo ağırlığı, bedenleri ve farklı görünümleriyle zırhlar çok ilgi çekici.






3. kat: atış testleri, resmi ayar damgaları ve at zırhları...


Tören zırhı...






Bu örgü zırhı Osmanlılar da savaş giysilerinde kullanmışlar.


Tören zırhında güç belirten simgeler.


1814'de kullanılmış 42 kiloluk at zırhı. Dünyada 7 tane varmış biri bu.



4.kat:Baltalı Kargı,mızrak ve kazıklı duvarlar




Bunlar da Osmanlı silah örnekleri...


Çift elkullanılan kılıçlar.


Taşınabilir savunma aracı : kazıklı duvar.

2 metre uzunlukta, çift el kullanımlı sanırın 15 kilo ağırlığında kılıcıyla  rehberimiz Peter Pessl. Teşekkürler Peter.Thanks...


Çok ilginç bir gezi oldu. Sol elini kullananlar için özel tüfekler, özel  çalışma silah kabzaları, kılıçlar, süslü mızrak uçları, çeşit çeşit kasklar ve hareket esnekliği inanılmaz zırhlar, görmelisiniz...

Bu kadar yoğun savaş bilgisinden  sonra yol üstünde meşhur Sacher'den bir Sacher Torte ve Sacher Melange şart oldu kremalı, köpüklü:)



 Şimdi EGGENBERG SARAYI'na gideceğiz hemen karşıdan 1no'lu tramvaya binip. Saray sezon dışı kapalı. Odaları göremeyeceğiz ama bahçesi ve dışardan göreceklerimiz de yeter. 1625-1635 yılları arasında yapılan sarayın, 12 kapısı yılın aylarını, 365 pencere de yılın günlerini simgeliyormuş. 3 katlı  anayapıda merkez kulenin yüksekliği 50m. Devlet odaları 17. ve 18. yüzyıl tasarımı mobilya, duvar halıları vb. ile ünlüymüş. 24 oda Avusturya'nın en önemli hazinelerinden sayılmaktaymış.









Hoşçakal diyoruz saraya (giriş 2€) Tramvayımıza binip bildiğimiz yerlere dönüyoruz. Kunsthausplatz'da iniyoruz bu defa. 2003 yılında yapılmış şehrin modern yüzünün simgesi, sanat müzesi. Son 40 yılda yapılmış sanat eserleri sergileniyor. Pazartesi günleri kapalı. Diğer günler 10-17 arası açık .





 MURİNSEL; Mur nehri üzerinde, Graz'ın 2003 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi nedeniyle yapılmış (Kunsthaus gibi) deniz kabuğu şeklindeki tasarım ada.


Köprü üzerinden karşıya, cadde üzerinde ışıklar içinde Kastner&Öhler. Önce şöyle bir bakınıp 6. kattaki cafesinde bir çay molası sonra biraz gezmece.



Gitmeyi düşündüğümüz restoranlarda,ne Der Steirer'de ne de Speisesaal'de yer yok. Işıklarla gezelim  bakalım önümüze ne çıkar?








Atıştırma var bu akşam... Sabah erken Zagreb.06.30 da gelecek taksi.

  Graz'da son günümüz. Akşama dönüyoruz. Sevim Hanım öğlene kadar bizimle.

Sporgasse'de çift taraflı çikolatacı, restorant...pek çok mağaza göreceksiniz. Biraz yokuş, yukarı doğru ilerlerken sağ taraftaki HOFGASSE'ye  dönerseniz meşhur EDEGGER-TAX  Saray Fırını
sağınızda. Altın kaplama çift başlı kartallı tahta kapı dikkatinizi çeker. Önünde koca bir araba durduğu için karşıdan fotoğraf alamadım, tekrar gelmek üzere yürüdük ama fırsat olmadı,içerdekiler çok güzel görünüyorlardı.



Soldan yukarı devam ederken SAURAU SARAYI. 1566 yılında inşa edilmiş bir saray  Yukarıdan size bakan tahta  yeniçeri heykeli yazılanlara göre Osmanlı komutan'ın ikamet ettiği saraya tam yemek zamanı bir top düşüp yemek fırlayınca yeniçeri de arkasından fırlamış...



 Graz ve Zagreb'te yol üzeri dua yerleri gördüm.Bizdeki yatır inanışı herhalde.


Hediyeliksiz olmaz...



Folklor müzesi:





  Hofgasse'den ilerlerseniz FREİHEİTSPLATZ( Özgürlük Meydanı) ve klasik mimarili Schauspielhaus(Sahne Evi)


Geldik kale kapısının önüne ... Kale artık Steiermark eyalet hükümetinin makamı olarak kullanılıyormuş.


 İç avludan geçip Gotik dönemi taş yontma sanatının bir şaheseri olan, 1499 yapımı Çift Sarmal Merdiven'e (Doppelwendeltreppe) ulaştık.


Belki okumak istersiniz.


GrazKatedrali (DOM) İmparator III.Friedric, tarafından 1438-1464 yılları arasında inşa ettirilmiş. Güney tarafında, 1480 yılında Steiermark'ın üç felaketini; veba, Türkler ve çekirgeleri tasvir eden Afet Resmi (Landplagenbild) görülüyor.


MOZOLE; Alley Kalesi. Graz Katedralinin Hemen yanında ki İmparatorluk Mezarlığı (1614-1633)


Öğle yemeği yiyelim mi?































Tescilli tavuk şinitzel...
 
 Sevim hanıımla ayrılma zamanı, biz çay kahve içip,  gezmeye devam...
 Opera binasına doğru yürüyoruz.


 Opera Binası (OPER GRAZ)1887 yılında ''Alman sanatının yeni bir evi'' olarak tasarlanarak 1889 da yapılmış.


 Geleneksel ve modern: karşıdan baktığınızda Opera'nın hemen yanında , şeffaflık ve hoşgörünün simgesi olarak yapılmış ''Işık Kılıcı'' (Lichtschvert) çelik heykeli görüyorsunuz.


Opera'dan Jakominiplatz'a giderken hemen solda Viyana'ya giden otobüslerin kalkış yeri var. Karşıda da şık görüntüsüyle Opern Cafe girilmez mi?O kalabalığa göre hiç gürültü yok. Her yaşın kafesi burası...


 Çayları söyledik ama yan masalara öyle güzel görünümlü tatlılar geliyor ki denemek gerek. Heidelbeer Strudel söylüyoruz (çay:3.90€, Str:3.30€ krema isterseniz +1€). Kat kat Strudel hamurunun içinde bol yabanmersini,ılık servis ediliyor.

 Pastalar da çok güzel görünüyor.


Otelden ayrılma zamanı,Taksi şoförümüz yine bir Türk. 19 yaşında gelmiş buraya Kenan asıl mesleği farklı,her yıl geliyormuş Türkiye'ye, Türkçesi düzgün çocukları da öyleymiş. Eşi okulöncesi öğretmeniymiş. Memnun hayatından ne güzel! Keşke diyor geldiğinizde rastlaşsaydık, kısmet :)Graz yerlisi ve yabancısıyla kibar bir şehir. Yürüyerek pek çok yeri gezebileceğiniz, yakın şehirlere kolaylıkla gidip gelebileceğiniz sakin, kolay bir şehir.
Bir daha GELİR MİYİM? NEDEN OLMASIN...:)

                                                    Güzel yıllar olsun hepimize....


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar