Napoli-Pompei

 NAPOLİ - POMPEİ




 VEDERE NAPOLİ E POİ MORİRE ya da VİDİ NAPOLİ E DOPO MUARİ! (Napoli’yi gör sonra öl) demişler:)  Roma Termini’den  Napoli’ ye hangi tren ile gideceğinize karar vermek için önce danışmak sonra da bilet almak için numara almak gerekiyor. En uzun, en ucuz, en yavaş 2 saat 40 dakika etrafı görerek keyifle gitmeli değil mi? Bilet makinelerden de rahatlıkla alınabiliyor.(yardım için yaklaşanlara dikkat!) Regional tren bileti aldıktan sonra havaalanındaki gibi bilgi panolarından (30-40dk.önce) çıkış kapısını öğrenip kapıdaki görevliye bileti gösterip iç kısımdaki makinelerde onaylatıp trene biniliyor.J (Biletler satıştan sonra 2 ay, onaydan sonra 24 saat geçerli.)






 Napoli özgün adı NEAPOLİS yani Yeni kent. Sağ tarafta çok güzel deniz, sol tarafta dağ manzaraları görerek rahat bir yolculukla Garibaldi İstasyonuna ulaşıyoruz.
Her zaman ki gibi ilk iş önce INFO bürosuna uğrayıp planlar, haritalar, bilgi ve öneriler almak. Deneyimlerime göre en ilgili ve doküman açısından zengin bürolar merkez tren istasyonu içinde ya da yakınında olanlar. Bilgilerimizi aldık, planladığımız gibi yarın için Pompei biletimizi aldık, otelimizi aldığımızda  çıkardığımız harita elimizde,dışarı çıktık. Çok şanslıyız başımızı kaldırıp karşıya bakınca otelimizi gördük:) Otel Garibaldi Meydanı’nda, meydan bakımda ama her iki yanında rahat geçiş yolları var, yol kenarlarında da hediyelik eşya, kafe tarzı dükkânlar ve hep görülen satıcılar. Otele girişi yapıp eşyayı bırakıp hemen sokağa çıkmalı ki hem şehir tanınsın hem de yemek yenilecek mekânlara ulaşılsın değil mi?Ve yine şanslıyız otelimiz çok güzel.
Otelin balkonundan üstü kapalı olan yerler bakımda,arkası Napoli merkez istasyonu(Garibaldi) karşıda başı bulutlarda Vezüv...(bu son gün fotoğrafı hava kapalı ve yağışlı, olsun o kadar)
Corso Umberto 1 gezi yazılarında meşhur, alışveriş, yeme içme yerleri olan kaldırımları da kendi de geniş bir cadde




 Napoli de meydan zengini bir şehir, dört tarafı heykellerle süslü Piazza Nicole Amore’ye yürürken  meşhur pizzacı L’antica Pizzeria Da Michel.
Hemen sağdaki sokakta, önünde koca bir karışık kalabalık, kapıdan bir numara veriyorlar masa boşalınca o sıraya göre alıyorlar. Bütün kalabalık mekânlarda bu uygulama görülüyor. Biz 15 dakika bekledik bu süre uzayabiliyor.  Fayans kaplı duvarları, içinde fırınıyla bizim eski pideciler. Kenarları kabarık, lahmacun inceliğinde, lezzetli pizzaların fiyatı 4€ dan başlıyor, fiyatlar makul, bahşişi unutturmuyorlar. Hakkını yemeyelim domatesi de,peyniri de çok lezzetli.


Yemekten sonra gezmek zorlaşıyor sanki. Piazza Bavio (üniversite) Meydanı’nda kısa bir mola verdik. Bu metro durağı girişinde,  dinlenen, birilerini bekleyen, koşuşturan insanlar var bütün buluşma noktalarında olduğu gibi. Haritada deniz yakın ama bakılınca görünmüyor.  Yanımızda oturan Hanım karşı sokaktan çıkabileceğimizi söyledi. O’da Polonyalıymış, Roma ‘da konuştuğum Hanım da Romanyalıydı. Artık insanlar her yerli. Yardımcı olmak isteyen ortak dil olsun olmasın mutlaka bir yolunu buluyor anlatmanın. Bir de harita üzerinden olursa daha da kolaylaşıyor aklınızda bulunsun:)


Deniz kenarı  Karaköy gibi, İzmir limanı gibi…                                                 

Yol takip edildiğinde Castel Nuovo’ya ulaşılıyor. Napoli başkent olduğunda I.Charles tarafından yaptırılmış ama oğlu II. Charles oturabilmiş bu barok tarzı kalede kime niyet kime kısmet...Şimdi Napoli Kent Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor.

Piazza Municipio...


Piazza Municipio’dan geçip Via Medina üzerinden giderken bu geniş cadde de dükkanlar ve denemeye değer gibi görünen birkaç güzel et lokantası göze çarpıyor.
Gezmenin diğer adı yorgunluk ama yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak, daha önceden hayal ederek yapılan araştırmaları yaşanmışa dönüştürebilmek buna değer.
Yarın Pompei'ye gideceğiz. Şimdi biraz otel keyfi.
POMPEİ
Güzel kahvaltımızdan hemen sonra istasyondayız.
Pompei’ye ulaşmanın en kolay yolu Garibaldi istasyonuna gitmek. Bilet gişeleri çok kalabalıksa, bilet satan dükkânlardan da almak mümkün. Sorrento yönüne, Pompei’ye, tek yön 2.60€ ,süre 40-45 dk, trenler sık.
Beklenmedik anlarda farklı olaylarla karşılaşılabiliyor. Turnikenin üzerinden atlayan bir genç, hemen yanda duran polisin onu uyararak, kendisini yormadan peşinden koşması, çok kısa sürede, beş sivil polisin arasında, biri koluna girmiş, bir şeyler söyleyerek çocuğu götürmesi gibi. Bir oyun gibi; sanki bir gözdağı o yabancı kalabalığa. O genç orada gözden kaybolamayacağını kestirmiş olmalıydı gerçekten öyle bir niyeti varsa.
Herkes o trene mi biner? EVET. Yer bulabilmek şans. Aslında yol uzun bile olsa göze alıp yer veren insanlar varJ Kalabalıktan etraf görülse güzel manzaralar yakalanabilir. Pompei Scavi durağında inip çıkıştan sağa dönüldüğünde Turizm acentesi görevlileri binanın üst katında harita ve tur bilgisi olduğunu söylüyorlar. Kalabalıktan sıkılıp, harita ve araştırmalar hazır deyip yola devam etmemeli. Bilgilenmek iyidir.   Vezüv ve Herkulanium’la bilgilenme ve bilgilendirme bir daha ki sefereL


Pompei girişi, yine uzun bir sıra… 13€ giriş ücreti ödenerek çok çok eski zamanların yaşanmışlıklarını, gelişmişliğini ve acılarını küllerin altında saklamış, şahane bir şehirciliğin gün yüzüne çıkarılmış kısmıyla farklı bir dünyaya adım atılıyor.
ziyaret saatleri:1 nisan-31 ekim 8.30-18.00 son giriş kapanış:19.30
                          1kasım-31 mart 8.30-15.30               kapanış:17.00
Şaşılacak derecede ayakta kalmış ve hala kazıları devam eden M.Ö.5000 yıllarında kurulduğu düşünülen bu ticaret, politika ve eğlencenin başkentinde 20 000 kişinin yaşamış olduğu var sayılıyor. Gladyatör savaşlarının yapıldığı ilk arena ki M.Ö 80 yılına tarihleniyor hayal etmek bile zor. Atıkların yola verildiği sistemde yüksek yaya geçitleri, birbirine benzeyen sokaklarda adres belirtmek için köşe başlarında değişik kabartmalı çeşmeleri, bir liman kenti olmasıyla özdeşleştirilip o dönemde çok fazla olduğu söylenen Genelevlerin bulunduğu yer ve sokakları gösteren erkek cinsel organı kabartmaları, hamamları, tiyatroları, fırınları, sapasağlam kalmış insan, hayvan figürleri ve eşyalarla çok ilginç bir antik şehir.




















Yeni şehircilikten bir kafe restoran var iç kısımda. Pompei, dikkatle ve uzun zamanda gezilmesi gereken bir yer.
Çıkışta girerken de görülen Napoli’nin meşhur limonlarından limonata, lezzetli portakal suyu ya da ikisinin karışımı,  insanı bugüne geri getirir.





Dönüş yine aynı istasyondan bu kez karşı yönden. Karşıya istasyonun içindeki küçük bir kapıdan alt geçit’e inilerek geçiliyor. Biletleri kapının yanındaki makineden onaylatmayı unutmayalımmm.

Ve Napoli'ye dönüş...

Tarih dolu bir gündü.Akşam oldu,yemek zamanı. Bu defa, Via Tribunali’ye gitmeliJ
Via Tribunali çok hareketli, cıvıltılı bir cadde. Hediyelik ne aranırsa (şans biberleri, magnet, makarna, limoncello, kurabiyeler, peynir…)bulunabilir ama makarnaları marketten almak daha uygun. Değişik şekil ve renklerde ,güzel hediye. 


Trattoria Campagnola önerilen bir yer ama kapalı,19.30 da başlıyorlarmış servise bu caddedeki çoğu yer gibi. İleriye yürürken meşhur Sorbillo görülüyor sağ tarafta o da 19.30 ama önünde sıra olmaya başlamış insanlar 20-25 kişi var. Sıraya girmekte fayda var. Servis 19.30 da başlıyor ya 18.50 de başlanıyor almaya ancak yetişecekler kolay mı o az ışıkta, ne olduğunu göremeden, zorluklarla sipariş vermek. Fiyat kişi başı içecekle 10€ ve üzeri. Siparişler gelmeden bir hanım masaları dolaşıp pizza fritta diye soruyor istenilirse kese kâğıdı türü bir pakette kızarmış pizza geliyor, içinden peynirleri akarak. Biz tadına yan masadan baktıkJ doymamış olsaydık mutlaka isterdik, denemeli:)

Bugün hava kapalı, aralıklarla yağmur yağıyor, sıcak o zaman Citysightseeing günü. Tek firma, Piazza Municipio’dan başlayarak şehri gezdiriyor.3 hat var biri sadece cumartesi ve Pazar(yeşil hat). Mavi(deniz kenarı) kırmızı (tarihi şehir) iki turu 24 saat geçerli 22€ , kırmızı kulaklıklarla birçok dilde (Türkçe yok) Mavi’den kırmızı’ya, kırmızı’dan mavi’ye, istediğiniz yerde, istediğiniz kadar kalarak  gezme. Napoliten şarkılar eşliğinde üstelik wi-fi free.


 Mavi hat’ta Castel dell’Ovo, Tunnel borbonico, güzel seyir terasları…
  




 Kırmızı hat’ta ise görülmesi gerekli tüm tarihi yerler var. Plebiscito Meydanı, adını yönetim konusunda yapılan halk oylamasından (plebiscit) alıyor. Napoli’nin en önemli meydanı,önceki adı Kraliyet Meydanı. Palazzo Reale (Kraliyet Sarayı) ve küçük Vatikan diye anılan şekli Pantheon’a benzeyen Basilica San Francesco Di Paola da bu meydanda. Antic Bar Gambrinus’a (Trieste Meydanı) uğramadan gelmeyin demişler. Bir daha gelmek şart olduJ Galeria Umberto I Milano’daki benzeri gibi çatısı cam, şık alışveriş merkezi. Teatro Di San Carlo dünyanın sayılı tiyatrolarından, Avrupa’nın en eski opera ve tiyatrosu UNESCO dünya miraslarından.
L'obelisco dell'İmmacolata...Piazza del Gesu Nuovo...


Piazza Dante


En son uğrak yeri 4.yüzyıldan kalma Duomo, Naples Cathedral. Kubbeli tavanları, antik granit sütunlarıyla gotik, neo-gotik, Rönesans ve barok özellikleri barındıran bir katedral. Her yerde bakım ve onarımlar devam ediyor. Ha bu arada gönül rahatlığıyla bir mum bile yakılamıyor artık her şey dijital J

Akşam yemeği D’Azeglio’da çok lezzetli bir bruchetta( üzerine zeytin yağ gezdirilmiş, kekikli, küçük küp domatesli kızarmış ev ekmeği)ve bir ilkbahar salatası…    
Napoli bütün büyük şehirlerin yaşadığı sıkıntıyı yaşıyor, dikkatli olmak yeterli kimse elinizden bir şeyi çekip almıyor. Vespa’lar, scooter’lar, çarpılmış arabalar çok ve hızlı ama yine de yayalara sabırla yol veriyorlar.Kalabalık turist ağırlayan şehirlerde günlük yaşam zor, orada yaşayıp işe,okula giden insanlar için. Roma gibi ucu açık sokakları yok önü genelde bir binayla kesiliyor. Ve kesinlikle biraz daha uzun zamanı hak ediyor.




Hadi artık gidelim.

Napoli arkamızdan ağladı desem yeridir...

Bir daha gelir miyimNeden olmasın :)




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar